27 Şubat 2010 Cumartesi

Kusur-u Mübtedi-i Lisan

İçimden bir ses dedi ki: "Blogdaki başlıklarda Arapça ve Farsça tamlamaları yanlış. Bazıları oldukça anlamsız. Bilmiyorsun madem kullanma böyle acayip bir dil."

Ben de ona dedim ki: "Birincisi, bu benim kişisel blogum. Kendi fikirlerimi insanların okuyacağını ummayarak yazıyorum. İkincisi, dilin kapasitesi, insanın düşünme ve düşündüğünü ifade etme kapasitesini sınırlandırıyor. Düşünmekten vaz dahi geçiriyor. Ben de kelime haznemi geliştirmek için frenklerin Latince'ye sarılmaları gibi Osmalı Türkçe'sine sarılıyorum. Bu işte başarılı olamıyorum diye bu işi bütün bütün terk etmeyi de mantıklı bulmuyorum. İnsanın kelimeleri okudukça değil, kullandıkça öğrendiğine inanıyorum. Bir önceki yazımda "Analiz ve sentez yapabilmek için bilgi sahibi olmak lazım. Bilginin uçmaması için de analiz ve sentez yapmak lazım." demiştim. Sen al bu bilgi kelimesi yerine kelime kelimesini koy."

Hiç yorum yok: