13 Nisan 2022 Çarşamba

Altın Hesabı Caiz Mi?

Zekatımı vererek faizden kaçarak nasıl birikim yapıp da ev sahibi olacağım diye dertlenirken bazen altın hesabı caiz mi diye önceki araştırmalarımı unutup yeniden araştırmaya başlarım. Notlarımı ve çalışmalarımı kendimde tutmak yerine paylaşmaya karar verdim, ta ki başkaları da bunu araştırıp vakit harcamak yerine başka bir şeyi araştırsın.


Soru:

En özet şekliyle altın hesabı caiz midir?

Cevap:

Biz genel olarak diyoruz ki, altın hesabı sıkıntılı bir hesaptır. (Fatih Kalender, video)

 


Soru:

Bankadan altın hesabı açmak ve alım satım yapmak caiz midir?

Özet Cevap:

Altın alış/verişi sarf akdine girer. Sarf akdinde kabızlaşmak (fiziksel alışveriş) şartı vardır. Ancak bankalarda (internet üzerinde yapılanlar dahil) altın alımı semboliktir, fiziksel değildir ve bu da caiz değildir. Dolayısı ile alınan kâr payı da caiz değildir. (Fatih Kalender, video)

Detaylı Cevap:

Altın alım-satımı İslam fıkhında normal alışveriş gibi değerlendirilmeyip sarf akdi olarak değerlendiriliyor ve sarf akdinde ise diğer alış verişlerden farklı olarak fiziksel teslim alma (kabızlaşma) şartı vardır. Taraflar, alışveriş yapan bayi ve müşteri, bedensel olarak birbirlerinden ayrılmadan önce aralarında alacak-verecek kalmamalıdır. Dolayısıyla kişi bir bankaya gidip de parasını verip ve fiziksel olarak altınını alıp oradan çıkabiliyor ise bir kuyumcudan altın almasından bir farkı olmayacaktır. Normalde bir malı almış ve şartlarına riayet edilmiştir. Ama parayı yatırıp da “– Bu para şu kadar altın yapıyor. – İyi tamam, bu altın benim hesabımda kalsın” şeklinde tamamıyla fiziksel olarak altın olmadan bunu yapıyor ise veya bunu internet üzerinden yapıyorsa, ki sanal olarak da bu yapılıyor, o zaman bu teslim edilme ve alma, yani kabızlaşma işlemi tahakkuk etmediğinden dolayı ribe’n-nesa diye tabir ettiğimiz vade faizi tahakkuk eder ve bundan dolayı bu haram olur, caiz olmaz, günah işlemiş olur. (Fatih Kalender, video)

 


Soru:

Altın hesabı hakkındaki görüş farklılığı nereden kaynaklanıyor?

Cevaz Veren Cevap:

Kabz ikiye ayrılır. Bir kabz-ı hissi var, bir de kabz-ı hükmi var. (İhsan Şenocak, video

Cevaz Vermeyen Cevap:

Hanefi mezhebine göre para cinslerinin birbirinden alım satımı sarf babıdır ve sarf babında da paraların fiziksel olarak o mecliste kabzı zorunludur... Allah Rasülü hadis-i şerifte "yed'en bi yedin" buyuruyor, yani elden ele. Hadiste şart koşulan ve fiziksel kabz olarak anlaşılan bu kabz kanaatimizce internet bankacılığında... hesaptan hesaba transferde tahakkuk etmiyordur. [Hesaba geçme günümüz fakihlerince kabz gibi (hükmi kabz, örfi kabz) değerlendiriliyor ancak] Allah Rasülü ictihada imkan olmayacak şekilde "yed'en bi yedin" buyuruyordur... Osmanlı'nın son dönemlerinde de [bakır ve gümüş paraların transferi ciddi problem ancak ne] İbni Abidin gibi zatlarda [ne de Mecelle'de] "fiziksel kabz değil de farklı bir kabz düşünülebilir" gibi bir şey bulamıyoruz. Hanefi mezhebinde genel kuraldır, nas (hadis, ayet) olduğu zaman ictihad olamaz orada. O zaman "Ya bugün artık günümüzde bu olmazsa olmaz, ihtiyaç oldu" ile nas susturulamaz... 1400 yıllık İslam geleneğinde [Allah Rasülü'nün bu hadisinin] farklı bir şekilde yorumlanabileceğini söyleyen ciddi hiçbir alim karşımıza çıkmıyordur. (Abdulhamid Türkeri, video)

 


Soru:

Bankada altın hesabına para yatırırken bankanın fiziksel teslim yapıyor gibi davranması kabızlaşma şartını sağlar mı?

Cevap:

Özellikle katılım bankalarıyla alakalı altın hesabında, bazı katılım bankaları biz fiziksel olarak veriyoruz diyorlar. Ama veriyoruz derken şöyle, eğer müşteri bu konuda hassassa, orda çekmecelerinde duran bir altını çıkartıyorlar, "Sizin altınınız bu, buyrun." diyorlar, adamın eline veriyorlar. "İyi, teşekkür ederim." deyip de onu cebine koyup dışarı çıkacak olursa ona izin vermiyorlar. Niye? Çünkü o zaman onun bedeli farklı olacaktır. "Bu sadece sembolik olarak (veriliyor), çünkü senden sonra gelecek olana da ben aynısını göstereceğim" diyor. Belki bunu söylem olarak yapmasa da eylemi bu şekildedir. Dolayısıyla böyle olursa bu da semboliktir yani bu da doğru değil. (Fatih Kalender, video

 


Soru:

Finans kurumlarının altın günlerinde hesaba yatırılan altının has altın olarak daha düşük gram kaydedilmesi caiz midir?

Cevap:

Bazen bazı finans kurumları altın günleri yapıyorlar. Filan günü evinizdeki altınları getirin, biz onları hesabınıza yatıralım. Orda da şöyle bir sıkıntı oluyor. Siz diyelim ki bilezik getiriyorsunuz, kolye getiriyorsunuz, kaç gram, 100 gram. Diyor ki: "Bu şu ayardır, ben bunu has olarak hesap ediyorum. Bu 100 gram olsa da has olarak 60 olarak değerlendiriliyor, siz 60 gram yatırdınız olarak kabul ediyorum." Oysa İslam hukukunda bir külçenin %51’i altınsa tamamı altın hükmündedir, mecz edilmişse.

İki tane külçe düşünelim, ikisi de yüzer gram. Bunun (sağdakinin) %51’i altın bunun (soldakinin) da %99’u altın, ama ikisi de yüzer gram. Bunlar eşit kabul edilir. Oysa (sağda) 51 gram altın vardır burada (solda) da 99 gram altın vardır. Niye böyledir? Çünkü mağlup olan yok hükmündedir, galip olan altın hepsine galip gelmiş ve tamamı altın kabul edilir. Gümüşte de bu şekildedir. Ama mecz edilmiş, yani eritilip içine katılmışsa (böyledir). Ama kulpu altın şurası ayrıysa o kulp ayrı değerlendirilir, o (kalan kısım) ayrı değerlendirilir. Onu birbirine karıştırmamamız gerekir.

Tabi, kimse ayarı düşük olanı yüksek ayar gibi almaz. Ama bunun da alternatifi vardır. Hilaf-ül cins olarak karşısında para alırsınız, para verirsiniz. Yani düşük ayarı 100 liradan alıyorsanız yüksek ayarı 110 liradan alırım, 120 liradan alırım (dersiniz). Bu şekilde olursa bunda da bir sıkıntı yoktur. Yeter ki peşin olsun. Yani bedensel ayrılık vuku bulmadan önce alacak-verecek kalmasın. Altın alım satımlarında, döviz alım satımlarında buna (peşin alım-satıma) çok dikkat etmek gerekir. (Fatih Kalender, video)